|
|
|
Deli ile general:
Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar.
Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder.
Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur
Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir:
"Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!"
Esas akıl:
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl
belirliyorsunuz?
Doktor:
Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey
veriyoruz.
Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl
boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz.
Siz NE yapardınız?
DELİLER HASTANESİ:
Deliler hastenesindeki doktorun biri hastaneden hiçbir deli taburcu edemediğinden dolayı kendine çok kızıyormuş. Bir gün doktor hastene etrafında dolaşırken tüm delilerin zıpladığını görmüş. çok şaşırarak hemen yanlarına gidip sormuş
Neden zıplıyorsunuz?
deliler cevap verirler:
Darı gibi patlıyoruzzz demişler. doktor biraz etrafına baktıktan sonra bir delinin oturduğunu görmüş ve çok sevinmiş.
işte ben bunu taburcu edebilirim demiş.
delinin yanına gidip neden sen onlar gibi zıplamıyorsun ve burada oturuyorsun diye sormuş.
deli gülerek cevap vermiş.
Tavanın dibine yapıştımda ondan burda duruyorum. demiş
ŞEKER:
Bir deli bara gidip 4 şeker ve çay istemiş aradan 4 dakika geçmiş 4 şeker daha istemiş.Barmen;
-Bey efendi neden çok şeker atıtyosunuz?
Deli;
-Görmüyon mu salak hepsi eriyor
MÜDÜR:
Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. merak içinde yanlarına giderek :
-yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.
-hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz...
Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek :
-durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. hiddetle akıl hastalarına dönerek :
-yahu, demiş, ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz :
-deliler hep bir ağızdan müdür bey, demiş. biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki.
|
|
|
|
|
|
|